Tokat Taksi

  • Reel sektörün döviz pozisyonu açığı salgından bu yana en yüksek seviyede

    Reel sektörün döviz pozisyonu açığı salgından bu yana en yüksek seviyede

    Finansal kesim dışındaki firmaların Eylül ayı sonundaki döviz varlık ve yükümlülükleri açıklandı. Buna göre reel kesimde Eylül ayında döviz varlıkları gerilerken, döviz yükümlülüklerinde artış gözlendi.

    TCMB tarafından açıklanan verilere göre Eylül ayı sonunda, reel kesimde döviz varlıkları 2,6 milyar dolar gerilerken, döviz yükümlülüklerinde 3,2 milyar dolar artış gözlendi. Buna bağlı olarak finans dışı firmaların net döviz pozisyonu açıkları Eylül ayında, bir önceki aya göre 5,8 milyar dolar artışla 135,8 milyar dolar oldu.

    Böylelikle açık Ocak 2020’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

    Eylül 2024 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduatlar 2,7 milyar dolar ve ihracat alacakları 255 milyon dolar azalırken, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları 239 milyon dolar ve menkul kıymetler 96 milyon dolar artış gösterdi ve sonuç olarak varlıklar 2,6milyar dolar azaldı.

    Yükümlülükler 2018’den bu yana en yüksek seviyede

    Yükümlülük dağılımında bakıldığında ise; yurt içinden sağlanan nakdi krediler bir önceki aya göre 2,5 milyar dolar ve ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler 1,3 milyar dolar artarken, ithalat borçları 655 milyon dolar azaldı.

    Bunlara bağlı olarak yükümlülükler 3,2 milyar dolar artışla 298,1 milyar dolara yükseldi. Böylelikle yükümlülüklerde 2018 Eylül ayından bu yana en yüksek seviye kaydedildi.

    Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Eylül 2024 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Ağustos 2024 dönemine göre 847 milyon dolar artarken, uzun vadeli olanlar 1,7 milyar dolar artış gösterdi. Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 186 milyon dolar artarken, uzun vadeli krediler 452 milyon dolar artış gösterdi.

    Eylül 2024 döneminde kısa vadeli varlıklar 133,9 milyar dolar iken, kısa vadeli yükümlülükler 108,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.

    Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 25,7 milyar dolar olarak gerçekleşerek Ağustos 2024 dönemine göre 3,8 milyar dolar azaldı. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 36 düzeyinde oldu.

  • Mülkiyet devri işlemleri herhangi bir tapu müdürlüğünden yapılabilecek

    Mülkiyet devri işlemleri herhangi bir tapu müdürlüğünden yapılabilecek

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan “Yetki Alanı Dışında ve Tarafların Farklı Birimlerde Bulunmaları Halinde Tapu İşlemlerinin Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Yönetmeliğe göre, tarafların farklı birimlerde bulunmaları halinde yapılacak mülkiyetin devrini amaçlayan sözleşmelerle yetki alanı dışında kayıtlı bulunan taşınmazlarla ilgili yapılacak tapu işlemleri, elektronik ortamda taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğünden yetki alınmaksızın gerçekleştirilebilecek.

    Yeni düzenlemeye göre, 21 Kasım 2023’ten önce düzenlenen vekaletnamelerle yetki alanı dışı işlemler yapılamayacak.

    Ayrıca başvurunun alınması, resmi senetlerin hazırlanması ve uygulamaya ilişkin diğer süreçler dijital ortamda yürütülecek.

    Yetki alanı dışı tapu işlemlerinin, ülke genelinde büyük ölçüde elektronik ortamda, vatandaş odaklı, hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanacak.

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (3.12.2024)

    Spot piyasada elektrik fiyatları (3.12.2024)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi, bugün düne göre yaklaşık yüzde 3,93 artarak 1 milyar 771 milyon 654 bin 233 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, yarın için en yüksek 09.00-11.00 ve 14.00-20.00 saatlerinde 3 bin lira, en düşük saat 05.00’te 2 bin 54 lira olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 712 lira 22 kuruş, ağırlıklı ortalama fiyatı 2 bin 755 lira 2 kuruş oldu.

    Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, bugün için en yüksek 3 bin lira, en düşük 1937 lira 79 kuruş olarak belirlendi.

  • TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: Asgari ücret enflasyona sebep değil

    TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: Asgari ücret enflasyona sebep değil

    Atalay, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) tarafından TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında, EMD Başkanı Mehmet Kaya moderatörlüğünde basın mensuplarını sorularını yanıtladı.

    Kamuoyunda yaklaşık 5 aydır asgari ücretin konuşulduğuna dikkati çeken Atalay, uluslararası örgütlerden kredi derecelendirme kuruluşlarına, ekonomistlerden siyasi partilere kadar farklı kesimlerin asgari ücrete dair görüşlerini paylaştığını söyledi.

    Bu süreçte, bazı çevrelerin asgari ücretin 2025 yılı tahmini enflasyonu kadar artırılması yönündeki görüşlerine tepki gösteren Atalay, şöyle konuştu:

    “Biz bu ülkede beraber yaşıyoruz. Bir yükü bir kesimin üzerine yıkmak doğru değil. Hükümetin ekonomi politikası var ama aynı zamanda sosyal politikasının da olması gerekiyor. Adil gelir dağılımı şu anda yok. MÜSİAD, ‘asgari ücret artışı yüzde 25’i geçmesin’ diyor. Fahiş fiyat artışları, kiralar ortada. Asgari ücret enflasyona sebep değil. Bunu nereden anlıyoruz. Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor. IMF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, asgari ücretin ne kadar artırılmasını gerektiğini açıklıyorlar ama onlar masada yoklar.”

    “Asgari ücret geçim ücretine dönüştü”

    Asgari ücret rakamının kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği, Genel Sağlık Sigortası primi de dahil 20’den fazla kalemi ilgilendirdiğine dikkati çeken Atalay, bu yönüyle toplumun tamamına yakının etkileyen asgari ücretin Türkiye’deki en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğinde olduğuna değindi.

    Atalay, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Asgari ücret geçim ücretine dönüştü. Asgari ücretle bundan 5 yıl önce en düşük ücret belirlenirken, şimdi geçim ücreti. 17 bin lira olan bu ücretle bir hafta geçinebilir misiniz? İşverenler 17 bin lirayı gözünün önüne getirsin. 12 bin lira emekli maaşı, 17 bin lira asgari ücret. Bu ülke ekonomi politikasını yaparken, sosyal politikasını da yapmalı.”

    Yeni yılda asgari ücretin ne oradan artırılması gerektiği yönündeki bir soru üzerine Atalay, “Hedef enflasyon mu gerçekleşen enflasyon mu deniyor. İkisine de katmıyorum. İkisi de doğru ve uygun değil. Sıkıntıları beraber paylaşmak durumundayız. Sıkıntıları dar gelirlilerin üzerine yıkmanın anlamı yok.” dedi.

    “Türkiye’de köle pazarı dün de olmadı bugün de olamaz”

    Atalay, 15 kişilik Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda TÜRK-İŞ’in 5 kişi ile temsil edildiğini belirterek, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi TÜRK-İŞ heyetinde 4 işçinin yer alacağını, Ramazan Ağar başkanlığındaki heyette bu yıl aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensubunun olacağını duyurdu.

    Türkiye’de asgari ücret seviyesini gerekçe göstererek fabrikalarını asgari ücretin daha düşük olduğu ülkelere taşıyanları da eleştiren Atalay, “O işverenler daha fazla kazanmanın derdinde. Gittikleri yerlerde 100 dolara, 150 dolara insanları çalıştırıyorlar. Orada köle pazarı var. Aynısını bu ülkede uygulayamazsınız. Türkiye’de köle pazarı dün de olmadı, bugün de olamaz, olmaması da gerekiyor.” şeklinde konuştu.

  • Total 2 milyar euro ödeyerek VSB’yi satın almaya yakın

    Total 2 milyar euro ödeyerek VSB’yi satın almaya yakın

    TotalEnergies SE, konuya yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre, yenilenebilir enerji projesi geliştiricisinin yaklaşık 2 milyar euro değerinde olduğu bir anlaşmayla özel sermaye şirketi Partners Group Holding AG’den VSB Group’u satın almaya yakın.

    Söz konusu kaynaklar, Fransız enerji şirketi ve Partners Group’un ileri düzeyde görüşmelerde bulunduğunu ve işlemi önümüzdeki günlerde duyurabileceklerini söyledi. Kaynaklar, bilgilerin özel olması nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemeyerek, nihai bir anlaşmanın hala gecikebileceğini dile getirdiler.

    TotalEnergies ve Partners Group temsilcileri konuya dair yorum yapmayı reddetti.

    VSB Group, yenilenebilir enerji sektöründe proje yönetimi ve çevre planlaması gibi hizmetler sunan bir şirket olarak biliniyor. Şirketin projeleri, Fransa, Almanya, Polonya ve İtalya’da güneş, hidro ve rüzgar enerjisi alanlarında yer alıyor. Şirketin dünya çapında 500’den fazla çalışanı ve 21 şubesi bulunuyor. Partners Group, 2020 yılında VSB Group’un yüzde 80 hissesini satın almıştı.

    Bloomberg News’in Mart ayında bildirdiğine göre, İsviçreli satın alma firması Partners Group, sektördeki yatırımcı iştahından yararlanmak isterken, toplam değeri 5 milyar doları aşan altyapı varlıklarından bazılarını satmayı düşünüyor. Konuya yakın yetkililere göre, VSB, Partners’ın elden çıkarmayı düşündüğü varlıklar arasında.

  • Emeklilik fonlarında getiride altın ve para piyasası ağırlığı

    Emeklilik fonlarında getiride altın ve para piyasası ağırlığı

    ÇAĞLAR KUZLUKLUOĞLU/ BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA ANALİSTİ

    30 Kasım 2024 tarihinin geride kaldığı andaki resim itibarı ile; 2024’te emeklilik fonları içerisinde kıymetli maden ve para piyasası fonları getiride öne çıkarken, BIST’teki toparlanma sonrası peşlerine hisse fonları da düştü.

    Kasım ayı başlarken altındaki performansın fon zeminindeki yansımalarına değinmiş ve “BIST ve küresel hisselerdeki düzeltme sürecinin olası sona erişi sonrası, 2024 yılının da hisse yılı olması ve emeklilik tarafında öne çıkması son 2 aydaki görünüme bağlı hale geldi” vurgusunu yapmıştık.

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Kasım’da aylık enflasyon yüzde 2,24’e geriledi. Ekim ayında aylık enflasyon yüzde 2,88 olarak kaydedilmişti.

    Bununla birlikte Kasım ayında aylık enflasyon piyasa beklentilerinin üzerinde kaldı. Ancak veri sonrası detaylar üzerinden yapılan yorumlarda TCMB’ye faiz indirimi için alan oluştuğu değerlendirmesi öne çıkıyor.

    BIST açısından bu değerlendirme, Aralık ayını pozitif algı ile geride bırakmaya yeterli gelir ve yükseliş sürerse 2024 yılı kıymetli maden, para piyasası ve hisse fonları için ılımlı sona sahne olabilir. Nitekim aylık bazda Kasım’da kıymetli maden fonları getiride negatif tarafta kalırken hisse fonları pozitif tarafta başı çektiler.

    2025 için ise koşullar hem dışarıda hem de içeride yine değişken olacak. Riski dağıtmanın ve fon tercihlerinde zamanlamanın kritik önemi varlığını koruyacak.

  • Fransa’da krizde kritik dönemeç

    Fransa’da krizde kritik dönemeç

    Başbakan Michel Barnier’in Pazartesi günü itirazlara rağmen anayasal bir mekanizmayı devreye sokarak bütçeyi geçirmesi üzerine sol koalisyon ve Le Pen’in partisi güven oyu istedi.

    Bölünmüş parlamento ve azalan merkezci milletvekilleri göz önüne alındığında, aşırı sağ ve sol gruplar arasındaki olası ittifakın Barnier yönetimini devirmek için yeterli güce sahip olduğu değerlendiriliyor. Eğer güvensizlik önergesi kabul edilirse bu, Fransa’nın Beşinci Cumhuriyeti’nin 1958’de kurulmasından bu yana bir başbakanın en kısa görev süresi olacak.

    Barnier’in bütçe yasasında değişiklik yapılması yönündeki taleplerinin neredeyse tamamını kabul etmesine rağmen Le Pen, hükümetin emeklilik maaşı artışlarını düzenlemeyi reddetmesi nedeniyle tasarıyı desteklemeyeceğini söylemişti. Le Pen dün gazetecilere yaptığı bir açıklamada “Barnier 11 milyon Ulusal Birlik seçmeninin talebine yanıt vermek istemedi. Herkesin kendi sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini söyledi, biz de kendi sorumluluğumuzu üstleneceğiz” diye konuştu.

    Başbakan Michel Barnier’in azınlık hükümeti, 2025 bütçesinin bir kısmını oylama yapılmadan geçirmek için 49.3. maddeyi kullanmasına rakip partilerin tepki göstermesi üzerine parlamentoda güvensizlik oyu önergesiyle karşı karşıya kalacak.

    Mali veya sosyal güvenlik konularıyla ilgili bir yasa tasarısının milletvekilleri tarafından oylanmadan geçmesine izin veren 49.3. maddenin kullanılması, meclisteki muhalefet üyelerine hükümete karşı bir güvensizlik oyu sunmaları için 48 saat veriyor.

    Barnier’in hükümeti parlamentoda açık bir çoğunluğa sahip değil ve Temmuz ayında parlamento seçimlerini kazanan sol kanat ittifakı Nouveau Front Populaire’den sert bir muhalefetle karşı karşıya.

    Parlamentodaki en büyük parti olan aşırı sağcı Rassemblement National’dan (RN) da destek görmüyor.

    Güvensizlik oyu, milletvekillerinin çoğunluğunun (289) desteğini gerektiriyor ve başarılı olursa Barnier’in hükümetini istifaya zorlayacak.

    Parlamentodaki Komünistlerin lideri Andre Chassaigne, Pazartesi öğleden sonra Fransız medyasına dört sol görüşlü grubun “gensoru önergesi sunma sürecinde” olduğunu doğruladı.

    Önlem için parti ötesi destek

    La France Insoumise’den sol görüşlü milletvekilleri daha önce, 49.3. maddenin herhangi bir şekilde kullanılmasının ardından güvensizlik oyu vereceklerini ve sol görüşlü milletvekillerinin çoğunun, hatta tamamının oyu destekleyeceğini belirtmişlerdi.

    RN, sol tarafından öne sürülen önlemi destekleyeceğini ve ayrıca kendi önergesini sunmayı düşündüğünü duyurdu.

    Eğer hem RN hem de La France Insoumise tarafından desteklenirse, kınama önergesi başarılı olacaktır.

    RN neden güvensizlik oyunu destekleyecek?

    RN, koalisyonun bir parçası olarak hükümeti resmi olarak desteklemiyor ancak dışardan destek sağlıyordu.

    Parlamentodaki en büyük parti olarak RN, soldan gelen bir güvensizlik oyuna destek verme tehdidinin, 2025 bütçesi de dahil olmak üzere hükümetin yasa tasarılarını etkilemesine olanak sağlayacağını umuyordu.

    Ancak RN, Barnier tarafından sunulan bütçeye şiddetle karşı çıktı ve yasa tasarısının içine, lehte oy kullanmalarını engelleyen bir dizi ‘kırmızı çizgi’ koydu.

    Bunlar arasında elektrik tüketimine uygulanan vergiler, düşük maaşlı belgesiz göçmenler için tıbbi yardım planları ve bazı tıbbi geri ödemelerin sona ermesi vardı; bunların hepsi, Barnier’in hükümeti tarafından desteği yeniden kazanma çabasıyla değiştirildi.

    Emeklilik maaşlarının enflasyona endekslemesi de dahil olmak üzere diğer kırmızı çizgiler görünüşte ele alınmadı ve RN liderleri Marine Le Pen ve Jordan Bardella, RN milletvekillerinin hükümete karşı oy kullanmada sola katılacaklarını doğruladı.

    Sırada ne var?

    2025 bütçesi için parlamento desteği olmadan, hükümet yasa tasarısını tam olarak geçirmek için 49.3. maddeyi birkaç kez kullanmak zorunda kalacaktı.

    Muhalifler bu nedenle her seferinde bir kınama önergesi kullanabilirler.

    Sol, hükümet düşene kadar her seferinde bir önerge sunacağını doğruladı.

    Ancak, güvensizlik oyu önümüzdeki 48 saat içinde hükümeti devirebilir.

    Eğer bu olursa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yeni bir başbakan bulmak zorunda kalacak.

    Ancak, milletvekillerinin herhangi bir koalisyon üzerinde anlaşma olasılığı düşük olduğundan (yaz aylarında görüldüğü gibi) ve herhangi bir grubun parlamento çoğunluğunu sürdürmesi ve gelecekteki güvensizlik oylamalarını engellemesi matematiksel olarak imkansız göründüğünden, seçenekleri sınırlı olacak.

    Macron memurlardan oluşan teknokrat bir hükümet kurmaya çalışabilir, ancak bu, bütçe konusunda büyük ölçüde fikir ayrılığına sahip olan parçalanmış bir ulusal birliği ele almakta başarısız olacaktır.

    Macron’un istifa etmesi için çağrılar yapılması da bekleniyor, ancak bu anayasal bir gereklilik değil.

  • Barclays: Kasım enflasyon verileri para politikasını etkilemez

    Barclays: Kasım enflasyon verileri para politikasını etkilemez

    Ekonomist Ercan Ergüzel imzalı değerlendirmede, Merkez Bankası’nın parasal gevşeme sürecine 26 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek başlamasının beklendiği belirtildi.

    ‘Asgari ücret kararında enflasyon beklentilerini bozacak yukarı yönlü büyük bir sürpriz olmayacağı varsayımıyla’ TCMB’nin eylül ayına kadar 250 baz puanlık indirimlere devam etmesini beklediğini belirten Ergüzel, bankanın yılın geri kalanında yüzde 27,5 seviyesinde beklemeye geçeceğini öngörüyor.

    Notta, “Aralık ayında gevşeme döngüsüne başlamanın sıkı para politikası duruşunu değiştirmeyeceğini düşünüyoruz” ifadesine yer verildi.

    TCMB’nin 2025 sonunda yıllık yüzde 21 enflasyon hedefine ulaşabilmesi için, devam eden sıkı para politikasına ek olarak, maliye politikası ve gelirler politikasının da enflasyondaki düşüşü daha fazla desteklemesi gerektiğine vurgu yapıldı.

  • Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’dan enflasyon değerlendirmesi

    Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’dan enflasyon değerlendirmesi

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kasım enflasyon verisini değerlendirdi.

    Bakan Şimşek son iki aydır yüksek seyreden gıda enflasyonuna rağmen yıllık mal enflasyonunun yüzde 40’ın altına gerilediğini belirtti.

    Şimşek “Hizmet enflasyonu aylık yüzde 1,6 ile 2021 yılı Kasım ayından bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti ve yıllık hizmet enflasyonundaki düşüş eğilimi devam etti. Hizmet enflasyonundaki gerileme ve iyileşen enflasyon beklentileri katılıkları azaltmada önemli mesafe katettiğimizi gösteriyor.” ifadesine yer verdi.

    Cevdet Yılmaz ise hizmet enflasyonunda yavaşlamanın, kasım ayında da sürdüğünü belirtirken dezenflasyon sürecinin önümüzdeki aylarda devam edeceğini söyledi.

    Yılmaz şu ifadeleri kullandı; “Programımıza duyulan güven neticesinde dezenflasyon sürecini tesis etmeye devam ediyoruz. Hizmet enflasyonunda ekim ayında belirgin bir şekilde başlayan yavaşlamanın, kasım ayında da devam ettiği görülmektedir. Sözleşme yenileme oranının düşmesinin de etkisiyle aylık kira enflasyonu kasım ayında gerilemiştir. Kira fiyat artışlarındaki düşüş eğiliminin önümüzdeki dönemde sürmesini ve hizmet grubu enflasyonundaki düşüşe olumlu katkı vermesini bekliyoruz. Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürürken, gıda dışı aylık tüketici enflasyonunda ise daha olumlu bir seyir izlenmiştir.

    Kasım ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş devam etmiş, B ve C endekslerindeki aylık artışlar 1,5 seviyelerinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon sırasıyla 45,68 ve 47,13 seviyesine gerilemiştir. Yurt içi üretici fiyatlarındaki ılımlı seyir, tüketici fiyatları üzerindeki maliyet yönlü baskının giderek hafiflediğini göstermektedir. Firmaların fiyatlama davranışlarında görülen iyileşme tüketici enflasyonuna olumlu yansımaktadır.”

    Uygulanan dezenflasyonist politikalara duyulan güvenin artmasının enflasyondaki düşüşle birlikte enflasyon beklentilerinin de iyileşmesine katkı sağladığını kaydeden Yılmaz “Toplumsal refahı ilerletmek, ekonomide öngörülebilirliği artırmak, kaynakların daha adil ve etkin dağılımını gerçekleştirmek için ekonomi programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. Dezenflasyon sürecinin önümüzdeki aylarda da devam etmesini bekliyoruz. Tek haneli rakamlara yeniden ulaşıncaya kadar enflasyonla mücadelemizi çok boyutlu, koordineli ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz” değerlendirmesini yaptı.

  • Akbank’tan rüzgar enerjisi santrali projesine 100 milyon dolarlık finansman

    Akbank’tan rüzgar enerjisi santrali projesine 100 milyon dolarlık finansman

    Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin merkezine yerleştiren Akbank, Enerjisa Enerji Üretim’in 750MW’lık rüzgar enerjisi santrali (RES) yatırımı için 100 milyon dolarlık yeşil finansman sağladığını duyurdu.

    Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Akbank olarak 2030 yılına kadar 800 milyar TL sürdürülebilir finansman sağlama hedefimiz bulunuyor. Bu kapsamda 2024 üçüncü çeyrek itibarıyla, 352 milyar TL’ye ulaşmış durumdayız. Enerjisa Üretim’e sağladığımız 100 milyon dolarlık yeşil finansmanla bu alandaki kararlılığımızın altını çizen bir işleme daha imza atmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

    Gür, açıklamalarına şöyle devam etti: “2016 yılı itibarıyla, enerji üretimi alanında, yalnızca yenilenebilir enerji üretimi projelerini kredilendirdik. Dışa bağımlılığı azaltmak için kapasite artışı, hibrit ve öz tüketim santral yatırımlarını odağımıza aldık. Bugün geldiğimiz noktada Akbank’ın toplam enerji portföyünde yenilenebilir enerji payı %76’ya ulaştı. Yenilikçi ve sürdürülebilir finansman çözümlerimizle Türkiye’nin ekonomik ve çevresel geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz.”

    Toplam finansman tutarı 1 milyar dolar olan RES projesi, Akbank’la birlikte U.S. International Development Finance Corporation (DFC), Proparco, JPMorgan, HSBC, KfW IPEX-Bank ve Deutsche Investitions gibi önemli finans kuruluşlarının desteğiyle yürütülüyor.

    Aydın, Balıkesir ve Çanakkale bölgesinde kurulması planlanan santrallerin yılda 2.51 TWh elektrik üretmesi bekleniyor. Yatırımla birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması, yenilenebilir enerji teknolojilerinde yerli üretimin geliştirilmesi ve istihdamın artırılması hedefleniyor. Enerjisa Enerji Üretim’in bu yatırımının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın YEKA RES-2 Modeli kapsamında gerçekleşmesi açısından da önem taşıdığı belirtildi.